CNBC-E ile beraber Türkiye bir dizi film dünyasına adım attı. Kitleler dizilerini belirledi ve bunlara sahip çıktılar. Bu sayede Amerika ve Avrupa'da bir dizi sektörü oluştu. Daha önce de diziler vardı. Bunlar pembe dizilerdi. Bir çoğunu hatırlıyorum. Direk izlemesek dahi annelerimiz sayesinde takip etmişiz farkında olmadan.

Ancak yeni nesil diziler bir başkalar. Sinema kalitesinde yapılan çekimler ve senaryolarının sağlam oluşu bizleri ekran başına kilitliyor.

Genelde Amerika kökenli olup bizi esir eden diziler; Lost, Prison Break, Heroes, Desperate Housewives, Dexter, Ghost Whisperer, SmallVille, Carnivale vb.. Bunlardan hemen hepsini takip edenler de var ama asıl fanatikler belirli dizilerde toplanmışlar. Lost bir çılgınlık, Prison Break ve Heroes keza aynı..

Lost benim için ayrı. Onda ki tat ayrı. Karakterler, mekan, konunun sağlamlığı, flasback zenginliği ile beni esir etti adeta. Benim gibi bir çok kişi var tabi. Ben gece eşim uyuduktan sonra 23:00 gibi laptopu karşıma alır ve dünyayla bağlarımı koparırdım. Saate bakma gereği zaten yok. Öğleden sonra işe gitmenin avantajı ile gün ışıyana kadar izlerdim. Tabi izlemeye geç başladığım için birikmiş olarak elime geçti bölümler.. Şimdi ise bu şekil izleyememek rahatsız ediyor. Sırf o nedenle iki üç bölüm biriktirip öyle izliyorum..

Sevdiğim karakterler; Jack, John Locke, Benjamin Linus, Kate Austen, Sawyer, Sayid, Sun, Hugo..

0 yorum

Tavsiye Siteler

  • Eğitim Forumları
  • Yemek Tarifleri
  • Bilgi Deposu
  • Etkinlik Marketi
  • Hastalıklar